Başkan Türel ATSO Meclisinle Buluştu 

ATSO Meclis Toplantısı’na konuk olan Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Menderes Türel, şehrin ekonomik ve sosyal kalkınmasına yönelik projelerini anlattı, fikir alışverişinde bulundu. “Antalya’mıza ne yapsak azdır” diyen Türel,  şunları söyledi: “Bu gayretle gece gündüz çalışarak Antalya’mızı Cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün hedef gösterdiği muasır medeniyet çizgisine taşımak için çalışıyoruz. Antalya’da ekonomik ve sosyal hayatın gelişmesi hususunda çok önemli gayretler ortaya koymaya çalışıyoruz. Vizyon projeleri Antalya’mıza kazandırmaya çalışıyoruz. Ekonominin, kalkınmanın, sosyal hayatın gelişmesinin en önemli birinci şartı, olmazsa olmazı yatırımdır. Büyükşehir Belediyesi’nin son 4 senede ortaya koymuş olduğu yatırım hamlesi Antalya’nın ekonomik ve sosyal kalkınmasına çok ciddi katkı sağlamıştır ve sağlamaktadır. Rakamlar bunu gösteriyor.  Antalya Büyükşehir Belediyesi’nin 2018 bütçesi 3,2 milyar Türk Lirasıdır. Bu taslak bütçenin içerisindeki yatırım miktarı, 1 milyar 847 milyon Türk Lirası’dır. Ve bütçeye göre yatırım oranı yüzde 57’dir.”
BÜTÇEDEKİ YATIRIM PAYI YÜZDE 60’LARA DAYANDI
Önceki dönemde 2013 senesindeki Antalya Büyükşehir Belediyesi’nin toplam yatırım miktarının 23 milyon Türk Lirası olduğunu hatırlatan Türel,  “Bugün 2 milyarlara gelen bir rakamı konuşuyoruz. Demek ki 2013’te bütçesinin içerisindeki aşağı yukarı yüzde 20’ler civarında olan yatırıma ayrılan pay bugün maşallah yüzde 60’lara dayanmış. Kaş’tan Gazipaşa’ya, Akseki’den Gündoğmuş’a Korkuteli Elmalı’ya kadar hayatın her noktasında hizmet veren bir belediye var” dedi.
SOSYAL HİZMETLER
Çok önemli sosyal hizmet projeleri gerçekleştirdiklerini belirten Başkan Türel, şunları anlattı: “13 bin vatandaşımızda sosyal yardım kartımız var. Kartlara yüklediğimiz bakiye ile vatandaşımız ister marketten ihtiyacını alıyor, ister elektrik, su faturasını ödüyor.  Ve inancımız gereği sağ elin verdiğini sol el görmüyor. Antalya’da 24 bin alzheimer hastası var ama bir bakım merkezimiz yoktu. Türkiye’de ilk olarak hizmete açtığımız Alzheimer Hasta ve Hasta Yakınları Merkezi ile iki ödül aldık. Bir tanesini Sayın Cumhurbaşkanımız takdim ettiler.  Alzheimer hastası deyip geçmeyelim. Onların mutlaka bir ortak yaşam alanının olması gerekir. Bütün sıkıntılarını yaşamış bir evlat olarak, o hastalığın ne olduğunu çok çok iyi bilirim. Avusturalya’dan açılışa gelen bir profesör gördüklerimin içinde en iyisi buydu dedi. Şimdi orada bütün alzheimer hastaları günlerini toprakla uğraşarak el sanatları ile uğraşarak geçiriyorlar. Ve yaşamının sonlarına doğru gerçekten hayata bağlanıyorlar.”
PALYATİF BAKIM MERKEZİ
Yatalak hastalar için Palyatif Bakım Merkezi’ni hizmete açtıklarını kaydeden Başkan Menderes Türel, şöyle devam etti: “Düşünün ki bir vatandaş yatağa mahkûm olmuş, yatalak hasta. Yanında bakacak yakını yok. Bakıcı tutup kendisinin ihtiyacını görecek bir imkânı da yok. Hastaya bugüne kadar ne diyorduk, ölmekten başka çare yok diyorduk. Ama şimdi artık Türkiye’de yine ilk 80 yataklı palyatif bakım merkezi yani hasta yatalak merkezini Antalya’da açtık. Sağlık Bakanlığımızla protokol imzaladık ve orada uzman doktor ve hemşirelerimizle birlikte artık yatalak hastalar kimsesiz değil. Çok iddialı söylüyorum; Antalya’da inşallah çok kısa bir süre sonra kimse yalnız kalmayacak. Binlerce hastaya evde bakım yapıyoruz. Ve sağlık bilezikleri takarak vatandaşların evindeki kan şekeri sonucunu veya tansiyonunun neticesini bir merkezden görebiliyoruz. Akıllı şehir uygulamalarının ilk etabında bunları gerçekleştirdik. İnanın yaptığımız hizmetlerin birçoğunun kimse farkında değil. Biz de bu kadar yoğunluğunun içerisinde anlatabilecek zaman bulmakta zorlanıyoruz.”
HER NOKTADA HİZMET VERİYORUZ
Antalya Büyükşehir Belediyesi olarak bir dünya şehrine yakışan şekilde bir sosyal yaşamdan ekonomik yaşama, turizmden tarıma geniş bir perspektifte her noktada hizmet verdiklerinin altını çizerek, şunları aktardı: “Eskiden kapalı devre sulama sistemleri, Tarım Bakanlığı’nın, DSİ’nin işi diyorduk. Şimdi biz Antalya’nın her köşesinde Elmalı’dan Kumluca’ya kapalı devre sulama sistemleri yapıyoruz. Büyükşehir Belediyesi olarak böylelikle tarımdaki verimliliği arttırıyoruz. İşte güneş enerjisi santrallerimizi yaptık. Orada elde ettiğimiz elektriği çiftçimize ücretsiz kullandırmak suretiyle sulama suyunun fiyatını yarıya düşürdük. 60 liralık sulama suyu maliyetini bugün çiftçimiz bizim elektriğini bedava verdiğimiz için 30 liraya mal ediyor.  Antalya’da turizmin canlanmasına yönelik gerek yurt içi gerek yurt dışında road showlar yaparak büyük gayretler göstererek, Antalya’ya bir çekim alanı haline getirmeye çalışıyoruz. Kent merkezine turisti çekecek cazibe alanları kazandırmaya gayret ediyoruz.  Otelleri beş yıldızlı yapıp etrafını bir yıldız bırakırsanız o zaman turist tabi ki dışarı çıkmaz. Ama bugün itibari ile otellerimiz beş yıldızlı çevre üç yıldız olmuştur. Beş yıldız olacak. Işıklar’daki eski stadyumunu yıktığımız alanda kent müzesi ve halka açık park yapıyoruz. Oraya AVM yapacak Menderes Türel dediler. Orayı biz halka açık park yapıyoruz. Tabi bu ithamları söyleyenler bir süre sonra söyleyecek bir söz bulamıyorlar kaçacak delik arıyorlar ama ne yapalım siyasetin kaderi bu. 
İFTİRA YERİNE KEŞKE PROJELER ÜRETSELER
Büyükşehir Belediye Başkanı Menderes Türel şöyle devam etti: “Hep iftiralar, hep haksız ithamlar vazgeçilmezi oluyor bazılarının. Keşke onlar da hep Antalya’nın yararına projelere akıl fikir üretmeye çalışsalar ve projelerle konuşsalar. Keşke muhalefet benimle proje yarıştırmakta gayret gösterebilse diyorum. Sadece ve sadece yaptıkları, bizim yaptıklarımızı itibarsızlaştırmaya yönelik yalan dolan bilgilerle ortalığı karıştırmak. O hepimizin bildiği istemezük zihniyeti. Hâlbuki kendilerine de her vesilede soruyorum burası bunun sorulabileceği en güzel adres. ATSO gibi bir proje fabrikasının olduğu yerde muhalefete de projelerinizle bizimle yarışın demek herkesin hakkı. Benim de en doğal hakkım. Siz Antalya’ya nasıl bir perspektif koyacaksınız. Bakın ben Antalya’da kruvaziyer limanı, yat limanları, kent merkezinde cazibe merkezleri, tarımsal alanların sulaması, soğuk hava depoları, mezbahalar bir sürü şeyle uğraşıyorum, bunların hepsi proje. Sizin projeniz ne? Yarın seçim geliyor. Elbette ki her siyasi partinin temsilcisi çıkacak ben şu projeleri yapacağım deyip vatandaşa taahhütte bulunacak. Onları koyun ortaya. Ortaya bir proje çıkartın. Kruvaziyer liman sahillere yapılmazmış. Nereye yapacağız? Korkuteli’ye mi yapacağız, dağın başına liman mı yapacağız dedim. Kent merkezine yapılmazmış. Barcelona’da yedi tane kruvaziyer liman şehrin göbeğindedir. Biz bir tanesini ile uğraşıyorken aman ha yapma sahilleri kapatıyorsun diyorlar. Biz zengin turist gelsin diyoruz. Ne ile getireceğiz biz bunları. Bunlar bu limanlarla bu gemilerle geliyorlar geziyorlar. Yat limanlarına gemileriyle gelip geziyorlar. Biz bunları yapmazsak zengin turisti çok bekleriz. Ama işte vizyon fukaralığı diyorum. Kimse yanlış anlamasın bu vizyonlarını aşsınlar diye bunları ifade ediyorum. Bir vizyon koyun şehre. Ben Antalya bir turizm şehridir, tarım şehridir, çevreye duyarlı olmak kaydı ile sanayi şehridir diyorum, Antalya’yı 2023’e işte bu projelerle taşıyacağız diyorum ama bakıyorsunuz ki arkada tık yok. Keşke bunlardan daha iyi projeler getirseler. Geçen gün yine söyledim bana yapılacaklar listesi verin ben onlarla da uğraşayım. Ne yapmamız gerekiyor onu söyleyin.”
SAHİLİ HALKA KAPATMIYORUZ YAŞAM ALANI HALİNE GETİRİYORUZ
Antalya’yı daha yeşil, daha çevreci, daha şeffaf ve daha katılımcı bir yönetim anlayışla yönettiklerinin altını çizen Başkan Türel, şunları dile getirdi: “Konyaaltı Sahil Projesinde bizim yaptığımız projede geçmişe göre beton alan yüzde 30 azaltılmış. Bana diyorlar ki çevre katliamı yapılıyor, bir tane ağaç kesmedik. Söktüklerimizi de geri getireceğiz, eksiltmedik.  Konyaaltı sahiline 5 bin 504 tane de yeni ağaç dikiyoruz.  Bunun bir yeşil proje olmadığını iddia etmek enteresan. Şimdi diyorlar ki sahili limanla kapatacaksınız. Yat limanı ile Konyaaltı’nı halka kapatıyorsun diyorlar. Sahili kapatıyorsun dediği yerlerde kamu kurumlarının Orman’ın Ulaştırma Bakanlığı’nın sosyal tesisleri var. Ben 20 senedir burayı görmedim. Burası zaten halka kapalı bir yer. Biz burayı halka kapatmıyoruz, halka açıyoruz, bir yaşam merkezi haline getiriyoruz. Çünkü yat limanlarının dizaynları oraların bir yaşam alanı olmasını gerektiriyor.  Bunların örnekleri Çeşme’de Bodrum Yalıkavak’ta var. Biz daha bir tane yapacağız diyoruz sahilleri kapatıyorsun diyorlar.”
YENİ YAŞAM ALANI 
Anlatılanlarla halkın yalan yanlış bilgilerle kafasını karıştırmaktan başka bir şey olmadığını belirten Başkan Türel, “ Bir siyasi partinin başkanı çıkıyor diyor ki “Menderes Türel Minicity’i niye yıktı? Minicity nasıl yap işlet devret formülü ile özel sektöre kullandırılır?” Orada bir akvaryum var. O akvaryum benden önceki dönemde yapılan bir tesis. Yap işlet devret ile yapıldı. Bazen bu işleri sizden öğrendik diyorum işlerine gelmiyor. Siz zamanında akvaryumu yap işlet devret ile yapmışsınız, iyi de yapmışlar ben karşı değilim onlar gibi. Antalya’ya önemli bir cazibe merkezi kazandırmışlar. E şimdi ben de orada bir yaşam alanı oluşturuyorum. Bu alanda bir alışveriş merkezi yapacağımızı söylüyorlar. Biz orada bir alışveriş merkezi de yapmıyoruz. Ama ağzımız alışmış içinde hemen küçücük bir ticari şey olduğunda bir AVM demeye alışmışız. Bizim Akdeniz Kültür Sanat Eğlence Yaşam Parkı Projemizin içinde neler var. 0 -12 yaş oyun parkı, macera parkı, kır kahvesi, çocuk tırmanma duvarı, bangi jumping, açık aletli spor alanları, heykel park, köpek eğitim parkı, kelebek parkı, kuş evleri, geleneksel el sanatları ve ikinci el ürünler var. Basketbol sahası, grafiti sergi duvarı, yazlık sinema, süs ve şov havuzları, sulu çocuk oyun alanları, açık yeme içme meydanı, doğal ürünler pazarı ve ticari faaliyeti görüleceği açık sokak var” şeklinde konuştu. 
SAKLAYACAĞIMIZ GİZLEYECEĞİMİZ BİR ŞEY YOK
Başkan Türel burada bir yaşam alanı oluşturacaklarının altını çizerek, “AVM yapıyor olsaydık, saklayacağımız gizleyeceğimiz bir şey yok. Biz burada bir yaşam merkezi oluşturuyoruz. Biz burada geçmişte günlük kullanıcısı 10-20-50 kişi iken şimdi burayı 20-30- 50 bin kişinin kullanacağı yaşam alanına çeviriyoruz. Minicity’e günde kaç kişi gidiyordu. Ben de biletlerin hesabı var. Biz burayı halkın daha çok kullanımına yönelik bir tercihle Antalya’ya kazandırmaya çalışıyoruz. Kimse nerede doğacağına karar veremez o Allah’ın takdiridir. Ama nerede yaşayacağına insanlar kendisi karar verir. Bu şehirde karar veren herkes Antalyalıdır. Hepimiz aynı kayığın aynı sandalın içerisindeyiz. Bu sandal devrilse iktidarıyla muhalefetiyle birlikte devriliyor. Biz Antalya’da iyi şeyler olsun diyoruz. Ama birileri işi gücü bırakmış biz bunları nasıl yaptırmayız. Bunlar koltuk hesabı. Menderes Türel bunları yaparsa bir daha kazanır sıra bize gelmez. Yemin ediyorum Alaattin’in lambası gibi bir ilahi güç gelse dile benden ne dilersen dese. Antalya’ya şu yapacağım projelerden başka hiçbir şey istemem. Ama karşılığında da benden beyaz bir kâğıda da istifanı ver biz bunları Antalya’ya himmet buyuruyoruz deseler gözüm kapalı istifa mektubumu yazar çıkarım. Yeter ki kazanan Antalya olsun. Buradaki anlaşılmaz zihniyet eleştirmek için söylemiyorum inşallah Antalya’da da kendileri ortaya projeleri ile çıkar” diye konuştu. 
CAZİBE MERKEZİ YARATMALIYIZ
Antalya’da kent merkezini cazibe merkezi haline getirmeye çalıştıklarını anlatan Başkan Türel, şöyle devam etti: “Kent merkezine turist yeteri kadar gelmiyor deniliyor. Haklılar eskiye göre istediğimiz düzeyde gelmiyor. Ama biz ne yapıyoruz kent müzesi yapıyoruz. Doğu Garajı projemiz, Nekropol tarihi mezarlık alanımızla, çarşı kültür merkezimizi yaşatacak bir tesis yapıyoruz.  Hemen arkasından Balbey ikinci Kaleiçi olacak inşallah.  Gayretle çalışıyoruz. Cumhuriyet Meydanımız Tophane Çay Bahçemiz yenilendi. Şimdi Yat Limanı’nda balıkçı, tur teknelerinin değil, yatların da bulunacağı bir yat limanı Kaleiçi’nin de sosyal kalitesini artıracaktır. Biz bunları yaptığımızda o zaman kent merkezine turist gelmeden Antalya’dan ayrılmaz. Diyelim ki Paris’e gidiyorsunuz.  Her şey dâhil sistemi eleştiriliyor. Turist dışarı çıkmıyor diye. Yok, öyle bir şey! Siz cazibe merkezleri yaparsanız turist dışarı çıkar. Paris’te bütün oteller her şey dâhil olsun. Hadi bakalım Paris’e gidip tek bir kişi Şanzelize’yi görmeden Eyfel’i görmeden geri dönsün. Ha zamanında Eyfel yapılıyorken de orada 1800’lü yıllarda büyük protestolar olmuş. Demir yığını istemiyoruz diye. Şimdi en önemli turist cazibe merkezi Eyfel. Doğru zamanla yerini buluyor.”
KEPEZ’DE KURALAR ÇEKİLİYOR
Konuşmasında kentsel dönüşümün önemine dikkat çeken Başkan Türel, “Bakın Kepezaltı- Santralde Türkiye’nin en büyük kentsel dönüşüm projesini gerçekleştiriyoruz. Ve Allah nazardan saklasın fevkalade başarıyla gidiyor. Artık yavaş yavaş yükselmeye başlayacak. İnşaatlar hızla devam ediyor ve 3 bin 262 hak sahibinin evlerini onlara karşılıksız ama değer itibariyle eski değerlerinin en az 3 -5 misli oranında kazançla takdim ediyoruz. Müthiş bir başarı. Bir kere hepsinin mutabakatını almak kolay bir iş değil. Orada da provokatörler vardı. Türkiye’nin sorunsuz ve en büyük kentsel dönüşüm projesini gerçekleştiriyoruz” dedi.
SIRADA ÇALKAYA VAR
Kentsel Dönüşüm’de sırada Çalkaya’nın olduğunu belirten Başkan Türel, “Kendi rekorumuzu kendimiz kırıyoruz. 1300 dönüm olan Kepezaltı santraldeki kentsel dönüşümün 10 misli büyüklüğünde, 13 bin dönümlük alan Çalkaya Güzelyurt ve Altıntaş mahallelerimizin büyük bir bölümünü oluşturuyor. Türkiye’de yine bir ilki gerçekleştirdik. Maliye Bakanımızla bir protokol imzaladık.  Protokol kapsamında burayı kentsel dönüşümle ilgili bir uygulamaya tabi tutacağız. Kazan kazan. Bakanlık, belediye, vatandaş kazanıyor. Bakanlık aşağı yukarı 600 milyon civarında ama tek kuruş değeri olmayan kâğıt üstündeki varlığını fiili anlama dönüştürüyor. Aksu Belediyesi 600 milyon liralık borçtan kurtuluyor. Her ay 600 bin olan kesintiler artık bu ay itibariyle kalkıyor. Vatandaş da senelerdir içinde oturduğu ama tapularındaki şerhler yüzünden işgalci durumunda olduğu, kendi öz yurdunda artık o şerhler kalkarak tapusunun sahibi oluyor. Bunları yapmak kolay işler değil. Bütün bunları Menderes Türel yapmıyor.  Bunlar Antalyalıların verdiği destek ve sabırla oluyor.  Şimdi inşallah Çalkaya’da da muhteşem bir dönüşüm başlayacak.  Çalkaya Antalya’nın en değerli alanlarından bir tanesi olacak” ifadelerini kullandı. 
İTİBARLI BİR BELEDİYE HALİNE GELDİK
2009’da seçim kaybettiğini hatırlatan Başkan Türel, “Seçim kaybettim.  Çalıştık çabaladık gittik farklı görevler aldık. Antalya’da yaprak kıpırdamayınca ben genel başkan yardımcısı oldum diye çok sevinemedim. İçim parçalanıyordu bir zerre miktar hizmet olmamasından dolayı. 11 kavşak yaptım bir tane kavşak ekleyemediler. 11 km raylı sistem yaptık bir milim ilerlemediler.  Ben mutlu mu oldum. İnanın üzüldüm. Elinde süpürgesiyle o temizlik işçileri yolumu çevirdiklerinde başkanım 6 aydır maaş alamıyoruz evimize ekmek götüremiyoruz diye konuşuyorken benim kalbim paramparça oluyordu. Şimdi Antalya Büyükşehir Belediyesi ekonomik anlamda fevkalade itibarlıdır. İşte raylı sistem projesi, Türkiye’de ilk defa Dünya Bankası, hazine garantisi olmadan bir kuruma 3. Etap Raylı sistem projemiz için bize kredi kullandırıyor. Mali itibar olmazsa Dünya Bankası gibi en büyük kreditör yanınızdan geçmez. Ve şimdi işte 3. Etap raylı sistemde bunu başarıyoruz. Bu itibar meselesidir” şeklinde konuştu. 
ÖDÜL ALACAK PROJE
ATSO üyelerine Boğaçayı Projesini de anlatan Başkan Türel, şu bilgileri verdi: “İçinde temalı park, safari park, hayvanat bahçeleri, sinema stüdyoları ile muhteşem bir proje. İnşallah artık bunları finalize ediyoruz. 10 bin Antalyalı kardeşimiz iş sahibi olacak. Bu projelerin Antalya’ya ne faydası var diyorlar. İşte Konyaaltı Sahil Projesi, önce bir halka kapalı falan demeye kalktılar. Tamamen halka açıktır. İçerisinde ücretli hizmet alacağınız plaj üniteleri sadece yüzde 11. Onlar da halka açık. Onların da önüne istiyorsan havlunu gel koy. Akdeniz’in serin sularından istediğin gibi istifade et. Biliyorlar aslında nasıl bir proje olacağını. Ve uluslararası bir ödül alacağını da iddia ediyorum.” 
KAVŞAKLAR TASARRUF SAĞLADI
Başkan Türel sözlerini şöyle sürdürdü: “Kavşak yapıyorsunuz Antalya’nın sıkışan trafik sorunu için. Bunlara beton projeler deniliyor. O zaman espri yapmıştım “Tahtadan mı yapacaktık kavşakları” diye. Hâlbuki bir kavşak projesinde halkın en az bir senede cebine kalan tasarruf rakamı 20 milyar Türk Lirasıdır. Yani bizim o kavşaklardan vatandaşımızın yakıt tasarrufu, zaman tasarrufu bunların hepsinin tek tek rakamı var. Çok çarpıcı örnekler getirdim. Mevlana Kavşağı 3’ncü katı yaptık. 3. katı yaptıktan sonra iyileşme yüzde 89-90 olmuş. Kapasite artışı sabah yüzde 72 akşam yüzde 55 olmuş. Yıllık sadece Mevlana Kavşağında zaman kazanım değeri 13 milyon 564 bin 501 lira olmuş. Eskiden kavşakta bekliyorduk yakıt israf oluyordu şimdi oradan tasarruf ediyoruz cebimize kalıyor parası. Bunların hepsini ulaşım mühendisleri kuruşuna kadar milim milim hesaplıyor. Bunlar uzmanların bize getirdiği rakamlar. Yıllık yakıt tüketimi 7 milyon 277 bin 363 TL. Yıllık emisyon kazancı 4 milyon 42 bin 10 TL.  Mevlana Kavşağına o üst geçidi eklememizle vatandaşın cebine toplam 24 milyon 883 bin 874 TL kalmış. Bakın Aspendos Kavşağı’nda yıllık zaman kazancı 12 milyon, yıllık yakıt tüketimi 6 milyon, yıllık emisyon kazancı 3 milyon. 22 milyon 264 bin 451 TL sadece o yaptığımız kavşaktan vatandaşın cebine tasarruf kalmış. Ama vatandaş elbette tabi tasarruf rakamlarını anlatmazsak fark etmeyebilir ben de fark etmeyebilirim.” 
ANTALYA’YI KARAKTERLİ ŞEHİR YAPMAK İSTİYORUZ
Trafiği rahatlatmak için hemzemin düzenlemeler yaptıklarını anlatan Başkan Türel, “Burhanettin Onat- Sampi Kavşağı’nda yaptığımız gibi Burhanettin Onat -Narenciye Kavşağı’nda yeni yaptığımız düzenleme ile yüzde 75 düzeleme sağlandı. Yıllık 18 milyon TL tasarruf sağlamış vatandaş o yaptığımız düzenleme ile. Üst geçitli kavşak, alt geçitli kavşak değil. Hemzeminle yaptığımız o iyileşme ile Sampi Kavşağı yıllık 4 milyonun üzerinde bir kazanım sağlamış. Avrasya Tüneli 1.2 milyar TL tasarrufla Türkiye ekonomisine katkı sağlamış bir senede. Yani vatandaşın cebine 1.2 milyar TL Avrasya Tüneli sayesinde bir bedel girmiş. Ondan sonra bunları sırf itibarsızlaştırmak için olur olmaz bilip bilmeden biri takım eleştiriler. Dolayısıyla biz doğru bildiğimiz yolda çalışmaya devam edeceğiz. Dediğim gibi bizim derdimiz de işimiz de gücümüz de Antalya’dır.. Sevgili İskender Pala Hocamızın bir sözü var. Patentini bana verdi sağ olsun. Diyor ki insanların karakterini şehirler belirler. Antalya’da yaşayan insanların karakterleri farklıdır. Konya’da yaşayan insanların farklıdır. İstanbul’da İzmir’de farklıdır. Erzurum’da yaşayanın karakterleri farklıdır. Sosyal yaşam alışkanlıkları farklıdır. Eğlence tarzları farklıdır. İskender Hoca’dan rica ettim ben de sonuna bir cümle ekledim. İnsanların karakterini şehirler belirler ama o şehirlerin karakterlerini de belediye başkanları belirler. Biz Antalya’yı karakterli bir şehir yapmak istiyoruz” diyerek konuşmasını tamamladı. 
Başkan Menderes Türel, Çalkaya sorunu ile ilgili bir soru üzerine şunları söyledi: “Önceliğimiz tapulardaki şerhlerin kaldırılması. Sulhnameyi geçtiğimiz hafta Maliye Bakanımızla imzaladık. Kentsel dönüşüme tabi tutarak, bu şerhlerin kalkması mümkün. Onun için de kentsel dönüşüm kararını Çevre Şehircilik Bakanlığı’nın talebiyle Bakanlar Kurulu alıyor. Biz de talebimizi Çevre ve Şehircilik Bakanlığımıza geçen hafta ilettik. Çok kısa süre içinde, normalde çok uzun zamanlar alıyor ama Sayın Cumhurbaşkanımız, Başbakanımız, Bakanlarımız bizim her konuda önümüzü açıyorlar. Bir iki ay içinde kararı alırız diye bir hedefimiz var. Ondan sonra da tapudaki şerhlerin kaldırılması önceliğimiz olacak. Kentsel dönüşüm mümkün olacak. Sorunu herkesin yerinde çözeceğiz mümkün olduğu kadar. Vatandaşların oradaki mülklerin değeri Kepez-Santral’de olduğu gibi iki üç misli artacak.”  dedi